Sidretü'l-münteha
Sidretü'l-münteha, yükselişteki son durakta bulunan ve cennetin girişindeki ağaç olarak tanımlanmıştır. Bazı hadislerde genişliğinin 70 arşın olduğu bildirilmiştir.
"Sidretü'l-münteha", son sedir anlamında Arapça tanım terkibidir. 7. kat gökte, Allah'a yaklaşmada varlıkların ulaşabileceği son sınır olarak kabul edilir. [kaynak belirtilmeli] İfade kaynağını Necm suresindeki bir ayetten alır. "Sidretül münteha" Arapça bir izafet terkibi olup “son sedir” veya "tenhadaki sedir" anlamına gelir. [kaynak belirtilmeli]
Dini anlatımlarda Arş, Kürsi, Levh-i mahfuz gibi Sidretül münteha da Tanrı'nın münezzeh (dinlerde sıklıkla rastlanan antropomorfizm gibi yaratılanlara benzememe, aşkınlık) sıfatıyla bağdaştırılmak amacıyla mahiyetinin bilinmediği ifade edilen nesnelerdendir. Arapçada Arş koltuk, kürsi sandalye, levh-i mahfuz ise korunmuş levha anlamlarına gelir. Tanrı'nın eşyaları olarak nitelendirilebilecek olan bu nesnelerin tasavvuf ehline göre bir vücudu, şekli ve renkleri yoktur.[kaynak belirtilmeli]
Mütercim Âsım Kamus adlı eserinde sidreyi meyveli bir ağaç olarak "Sidre, Arabistan kirazı denilen bir ağaca verilen isimdir. Trabzon hurması bu ağacın cinsindendir, gölgesi gayet koyu ve latifdir" şeklinde tanımlar. [kaynak belirtilmeli] Bazı araştırmacılara göre Sidre'nin meyveli bir ağaç olarak tarif edilmesi kelimenin kullanım şekli ve Kur'ani kullanım ile uyumsuz bir yaklaşımdır. Bu sebeple Sidre en yaygın ve bilinen çamgillerden sedir ağacı olarak tercüme edilmelidir.[1]
Kaynakça
değiştir- ^ a b "Arşivlenmiş kopya". 1 Ağustos 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Eylül 2020.