aktarmak
Görünüm
Türkçe
[değiştir]Eylem
[değiştir]aktarmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi aktarır)
- bir şeyi yerden, kaptan başka bir yere veya kaba geçirmek
- bir şeyin yolunu, yönünü değiştirmek
- bir lehçeyi başka bir lehçeye uyarlamak
- toprağı altı üstüne gelecek bir biçimde iyice bellemek
- iletmek, bildirmek
- Derdini size aktarıp arınmış, sizi zehirleyip bırakmıştır. - H. Taner
- bir kitabı başından sonuna kadar okumak
- birinin başka biriyle telefonla konuşmasını sağlamak
- çatı kiremitlerinin kırık ve bozuk olanlarının yerlerine sağlamlarını koymak
- (edebiyat) alıntılamak
- Onun yerine Salâh Birsel'in bir şiirini aktaracağız. - S. Birsel
- (edebiyat) kaynak kişiden derlenen herhangi bir parçayı kitlelere duyurmak ve yaymak
- (edebiyat) tür değişikliği yapmak
- Romanı dizi filme aktarmak.
- (bilişim) bir tekniğe göre biçimlendirmek, uyarlamak
- (mühendislik) üretilmiş olan bir enerjiyi, başka organlara iletmek
- (halk ağzı) (Sivas ağzı) sacın üzerinde yufkayı döndürmek, pişirmek
- (programlama) değişkeni ya da üretilen sonucu, işleve girdi olarak vermek
Çeviriler
[değiştir]çeviriler
Kaynakça
[değiştir]- Türk Dil Kurumuna göre "aktarmak" maddesi